Darülaceze: 130 Yıldır Şefkat Yuvası

Kurulduğu günden bu yana farklı hayat hikayelerine sahip binlerce insanın ağırlandığı Darülaceze, 130 yıldır aile ve şefkat yuvası olma misyonunu başarıyla yerine getiriyor.

Sultan İkinci Abdülhamit tarafından 1895’te kurulan, Osmanlı’nın son dönemlerinde, özellikle ihtiyaç sahipleri, yaşlılar ve engelliler için bir koruma ve bakım merkezi olarak tasarlanan mekan aynı zamanda toplumsal huzuru sağlaması için de önemli işlev gördü.

İstanbul dışından gelenlere de kapılarını sonuna kadar açan Darülaceze, sakinlerine yıllar boyunca hizmet veriyor.

Yaklaşık 18 yıldır Darülaceze’de kalan 62 yaşındaki Havva Balcan, AA muhabirine, gençliğinde Darülaceze’nin önünden geçtiğini ve kurumun ne konuda hizmet verdiğini anlamadığını söyledi.

Balcan, o dönem “Burası neresi?” diye sorduğunu aktararak, “Eniştem ile beyimin açtığı dükkan battı. Ben de düşüne düşüne beyin kanaması geçirdim. 29 gün Numune Hastanesi’nde komada kaldım. Ondan sonra uyandığımda ne ağzım tutuyor konuşuyordum ne de bacaklarım tutuyor yürüyordum. İki sene annemlerde kaldım, baba üveydi. Bir daha beyin kanaması geçirdim. Ondan sonra kocamdan ayrıldım, buraya geldim.” diye konuştu.

Bir kızı ve bir oğlu olduğunu anlatan Balcan, “Kızım hemşireydi, kocası da mühendis. Bir oğlu bir kızı oldu. Oğlu 8 yaşında, kız 10 aylıktı. Hemşire kızım kendini öldürdü.” ifadelerini kullandı.

Balcan, kendisini ziyaret eden annesi ile üvey babasının da vefat ettiğini dile getirdi.

“Biz bir varız, bir yokuz. 100 sene ömür var mı? Niye insanları kıracaksın?” ifadelerini kullanan Balcan, Darülaceze’de şiirler yazarak vaktini geçirdiğini anlattı.

Balcan, “Burası olmasa ben nereye giderdim? Annem öldü, üvey babam öldü, kimsesiz kaldım.” dedi.

Aile mesleğini Darülaceze’de devam ettirdi

Darülaceze’ye gelmeden önce berberlik ve emlakçılık gibi işler yaptığını anlatan 70 yaşındaki Zekai Öztürk, eşinden ayrıldığını, 3 kızı ve 3 oğluyla görüşmediğini ve hayatın onu Darülaceze’ye kadar getirdiğini kaydetti.

Darülaceze’nin kendisi için bir nimet olduğunu, kurulduğundan beri onca depreme rağmen tek bir taşının dahi yıkılmadığını ifade eden Öztürk, “İstanbul’da, her tarafta deprem olmasına rağmen bir tane taşı düşmemiş, yıllarca ayakta duruyor. Ben de işte bu bina gibi her şeye rağmen yıkılmadım, ayaktayım. Hayata tutunmaya çalışıyorum.” dedi.

Ailesinin memlekette kilimci olduğunu, kendisinin de çocukluğunda ipliklerle, dokuma tahtalarıyla oynadığını dile getiren Öztürk, şunları kaydetti:

“Şimdi Darülaceze’deki hobi atölyesinde kilim dokuyorum. İslam diyor ki ‘Alçak gönüllü ol ama alçak olma, başın dik olsun ama dik başlı olma.’ Burası gerçekten şükredebiliyorsan bir nimettir. Kıymetini bilmek lazım. Ailem kilim dokurdu, bize de yumak dolattırıyorlardı. O zaman akide şekeri vardı. Bize şeker veriyorlardı, lokum veriyorlardı, kilim dokuyorlardı. Bana da 70 yaşında nasip oldu. Ben de şimdi burada öğreniyorum, öğrenmenin yaşı yoktur. Türkmen çocuğuyum, köylü çocuğuyum. Bir türlü şehre uyum sağlayamadım.”

“Gençler devletine sahip çıksınlar”

Darülaceze’de 12 yıldır misafir edilen 69 yaşındaki Recep Taşyürek de kaza sonucu görme yetisini kaybettiğini, bu nedenle iş bulamadığını söyledi.

Taşyürek, gençliğinde Darülaceze’nin önünden geçtiğini ve kurumu askeriye zannettiğini anlatarak, “Allah devletimize zeval vermesin. Burada benim gibi kimler var ki dışarıda üç gün yaşayamaz. Devletimiz bakıyor, işin gerçeği bu. Gençler devletine sahip çıksınlar.” diye konuştu.

Darülaceze’nin 6 yıllık sakini Basri Değer de 82 yaşında olduğunu belirtti.

Değer, “Bana ‘Abdülhamit nur içinde yatsın.’ demek düşer. Öyle bir yer yapmış ki kilisesi var, havrası var, camisi var. Ben hiçbir millette böyle bir şey olacağını tahmin etmiyorum. Mekanı cennet olsun.” ifadelerini kullandı.

Related Posts

Evinde egzotik hayvan besleyen kişiye 472 bin TL ceza

Bursa’da yasa dışı şekilde bulundurulan egzotik hayvanlar koruma altına alındı.

İmamoğlu’ndan diploma çıkışı: Bu kararı alanların zorbalıklarını kimseye anlatacak yüzleri olmayacak

İmamoğlu’ndan diploma çıkışı: Bu kararı alanların zorbalıklarını kimseye anlatacak yüzleri olmayacak

Dışişleri Bakanlığı: İsrail’in bölge ülkelerine yönelik saldırıları barış ve istikrarı hedef almaktadır

“Netanyahu hükümetinin Gazze’deki işgalini genişletme yönündeki son kararı da aynı yayılmacı ve tahripkar anlayışın tezahürüdür”

İsrail’in Gazze’de bir okula düzenlediği saldırıda çoğu çocuk 17 kişi hayatını kaybetti

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin orta kesimlerindeki El-Bureyc Mülteci Kampında bir okula düzenlediği saldırıda 17 kişi hayatını kaybetti.

Erdoğan havuz medyasına ödül yağdırdı: Uçaktaki gazeteciler ödülü kaparken ‘Yılın Haber Sitesi’ dikkat çekti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10. Anadolu Medya Ödüllerini sahiplerine takdim etti. Ödül alan isimlerin ve jüri üyelerinin Erdoğan’ın uçağına sık sık binen ve iktidara yakın isimler olması dikkat çekti.

ABD Eğitim Bakanlığı, Harvard’ın fonlarını Trump’ın taleplerine bağladı

ABD’nin en kökü üniversitelerinden Harvard Üniversitesi ile Trump yönetimi arasındaki fon krizi derinleşerek devam ediyor. ABD Eğitim Bakanlığı, üniversiteye bir mektup göndererek hükümetin taleplerine uyulmadığı sürece mevcut fonların askıya …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir