Külliye’den ‘Terörsüz Türkiye’ için yeni öneri: ‘Geçiş süreci’ kanunu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, iktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı yeni sürece ilişkin kaleme aldığı yazısında, TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun geçiş sürecinin hukukuna dair bir perspektif oluşturması gerektiğini söyledi.

Uçum, mevcut yasalara ekleme yapılması yerine, sürece uygun ayrı ve özel bir “geçiş süreci kanunu” çıkarılmasının en isabetli çözüm olacağını belirtti.

“Terörsüz Türkiye’ye geçiş sürecinin hukuku!” başlıklı yazısında Mehmet Uçum, yeni düzenlemenin ayrı bir özel kanunla yapılması gerektiğini şu sözlerle vurguladı:

TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun geçiş sürecinin hukukuna ilişkin bir perspektif oluşturması gerektiği ifade ediliyor. Burada kast edilen komisyonun kanun teklif taslağı hazırlaması değil, olası kanun teklifi için temel hukuk politikasını bir raporla ortaya koymasıdır.

Türkiye bu konuda 2014 yılında çıkan 6551 sayılı kanunla bir tecrübeye sahip. Cumhuriyet tarihinde geçiş dönemlerine özgü yapılmış başka kanunlar da var.

6551 sayılı Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun terör örgütünün fesih ve silah bırakma koşullarını sağlamak içindi. Dolayısıyla yenilense dahi somut ihtiyaca tam uymaz. Bugün örgütün kendini feshettiği ve silahların yakılmasıyla silah bırakma aşamasına geçilen bir durum var. Bu duruma uygun yeni bir düzenleme yapılması çok daha doğru bir yaklaşımdır.

Yeni düzenlemenin ilgili kanunlarda değişiklik ve eklemeler yoluyla yapılması ileri sürülebilir. Ancak genel kanunlar içinde özel düzenlemeler yapmak eşitlik yönü dahil hukuki tartışma çıkarır. Bu yüzden mevcut duruma uygun ayrı ve özel bir ‘geçiş süreci kanunu’ çıkarılması en isabetli çözüm olur.

GEÇİŞ SÜRECİ KANUNUNUN ÖZELLİKLERİ

Terörsüz Türkiye’ye yönelik toplumsal bütünleşme ile maddi ve şekli ceza hukuku politikası geçiş sürecinin özelliklerine göre geliştirilmelidir. Buna göre kanuna ilişkin hukuk politikası unsurları şöyle sıralanabilir:

Teklik: Tüm ihtiyaçları ilgili genel kanunlardan ayrı tek bir özel kanunla karşılamak, ilave norm gerekirse bu kanuna ek yaparak ilerlemek bir çok açıdan doğru bir hukuk politikasıdır.

Geçicilik: Geçiş sürecinde uygulanan ve sürecin bitmesiyle sona eren geçici bir kanun olmalıdır.

Hususilik: Kanun özel kanun olmalı sadece münfesih terör örgütünün aktif ve destek unsurları olan kişileri kapsamalıdır. Bu husus norm olarak net ve tartışmaya kapalı yazılmalıdır. Anayasal eşitlik ilkesi aynı durumda olanlara aynı kuralları uygulamaktır. Farklı durumda olanlara farklı kurallar uygulanabilir. Bu nedenle münfesih terör örgütünün bu farklı durumunu dikkate alan özel bir kanun yapılması eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmez.

Özgünlük: Kanunun içeriği Türkiye’ye has çatışma çözüm modeli olan Terörsüz Türkiye hedefinin özgünlüğüne dayanmalıdır. Terörün kayıtsız, şartsız ve pazarlıksız sona erdirilmesi, demokratik alanın genişletilmesi, dar kimlik siyasetlerinin bitmesi, her mecrada ülke ve toplum esaslı siyasetin egemen olması ve demokrasinin güçlendirilmesi bu modelin ana karakteridir. Bu karaktere uygun özgün yönler hukuki yaklaşımın da temelini oluşturur.

Kapsayıcılık: Kanun geçişte ihtiyaç duyulan tüm hususları içermelidir. Bu kapsamda toplumsal ve ekonomik hayata katılım ve entegrasyon hukuku, ceza ve infaz hukuku ile sosyal hukuk öne çıkan ana konular olur.

Mutabıklık: Geçiş sürecinin en önemli gereklerinden birisi de, olabildiğince geniş veya yeterli toplumsal ve siyasal mutabakat sağlamaktır. Mutabakat konusunda komisyon çalışmaları önemli imkanlar sunabilir.

GENEL İLKELER

Geçiş süreci kanununa ilişkin genel ilkeler iki başlıkta ifade edilebilir.

Birincisi kanunun Anayasaya uygun olarak düzenlenmesi gereğidir. Anayasaya aykırılık oluşturacak yaklaşımları zorlamak sonuçsuz kalır ve geçiş sürecine zarar verir.

İkincisi geçiş süreci kanunu hazırlanırken Devlet, Ülke ve Millet hassasiyetlerine ve kırmızı çizgilere uygunluk temel bir kriter olarak dikkate alınmalıdır.

SONUÇ

Geçiş süreçleri hukukunun temel niteliği, geçişi başarıyla tamamlamak için gereken koşulları düzenlemektir. Geçiş sürecinde genel talepler ve haklar değil kapsamdaki kişiler için geçişi sağlayacak teknik ve pratik hukuki koşullar esastır. Geçiş süreci bittiğinde bu kişilerin mevcut hak ve yükümlülük sistemine entegrasyonu gerçekleşir. Devamında ulusal demokrasiyi güçlendirecek, hak ve özgürlükleri geliştirecek çalışmalar gündeme gelir ve sağlanacak mutabakatla hayata geçer.

Related Posts

Özgür Özel cenaze törenine katıldı

Genel Başkanı Özgür Özel, Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, okul arkadaşı Evren Arpat’ın dayısı Doktor Tayfun Bardakçı’nın cenaze törenine katıldı.

İsrail’den ses bombalı saldırı: Savaş uçakları Lübnan’da alçak uçtu

İsrail ordusu, ateşkesi bir kere daha ihlal ederek Lübnan’ın güneyini hedef aldı.

İzmir’i birbirine katan sürücüye para cezası

İzmir Konak’ta Karantina Alt Geçidi’ni kapatan düğün konvoyundaki sürücüye 2 bin 979 lira para cezası uygulandı.

Filistin kararı sonrası Malezya’da yabancı ajan alarmı verildi

Malezya Hükümet Sözcüsü ve İletişim Bakanı Fahmi Fadzil, ülkede yabancı ajanların varlığında belirgin bir artış yaşandığını açıkladı. Fadzil, bu durumun doğrudan Başbakan Enver İbrahim’in Filistin halkına verdiği güçlü desteğe bağlı olduğunu belirtti …

Tuncer Bakırhan: İmralı kapıları musluk mudur

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmelerin azalmasına, “İmralı kapıları musluk mu, bir ay açıyorsunuz, bir ay kapatıyorsunuz?” sözleriyle tepki gösteredi.

Küçük Kızdan Gazze’ye Destek

9 yaşındaki Zeynep, ördüğü bileklikleri satarak Gazze’ye 1000 lira bağışladı. Hedefi artırmak.