Korkutucu 3 senaryo ortaya çıktı! Türk bilim insanları yayınladı: Türkiye’yi korkutan kül bulutu

Raporda tekno-volkanik (magmatik) olduğu değerlendirilen depremlerle gelişmesi muhtemel 3 olasılığa değinilip, “Büyük ölçekli bir volkanik patlama olması durumunda, bunun Türkiye’nin Ege kıyıları, Batı Anadolu ve Doğu Akdeniz boyunca, Kıbrıs’ı da kapsayacak şekilde İsrail’e kadar ulaşacak kül yağışlarına neden olması olasıdır. Bu tür bir patlama aynı zamanda deniz altı heyelanlarına neden olacağından Ege kıyılarında tsunami tehlikesini de tetikleyeceği öngörülmektedir. Ayrıca hava kirliliği ve volkanik kül yağışlarının gerçekleşeceği öngörülebilir” denildi.

Ege Denizi Santorini Adası çevresinde, 28 Ocak’tan bu yana deprem fırtınası sürüyor. Sarsıntılardan bazıları Türkiye’den de hissedilirken Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Yönetim ve Danışma Kurulu üyeleri, Mühendislik Fakültesi Jeoloji ve Jeofizik Mühendisliği Bölümü, İzmir Meslek Yüksek Okulu ile Deniz Bilimleri Teknolojisi Enstitüsü’ndeki bilim insanları, deprem raporunu tamamladı.

‘DEPREMLERİN SİSMOLOJİK ÖZELLİĞİ TEKTONO-VOLKANİK OLMASI’

Ege Denizi’ndeki deprem fırtınasının başladığı 28 Ocak ile 7 Şubat 2025 tarihleri arasında yapılan 10 günlük çalışmada, Ege Denizi’ndeki Santorini Yanardağı kuzeydoğusunda gelişen sismik aktivite incelendi. Bu aktivitenin ne anlama geldiği değerlendirilerek, Türkiye’yi nasıl etkileyeceği ve neler yapılması gerektiği özetlendi. Süregelen sismik aktivitenin Santorini Yanardağı’nın kuzeydoğusunda ve güneybatısında yoğunlaştığına yer verildi. Bu alanın güney sınırında Kolumbo Volkanı, kuzey sınırında ise Amorgos Adası’nın bulunduğu ifade edildi. Bu alanın İos Fayı ve Santorini-Amorgos Fayı etkisinde depremlere maruz kaldığına dikkat çekildi. Büyük olasılıkla oluşan depremlerin önemli bir bölümünün bu faylar üzerinde ve etkileşim bölgesinde gerçekleştiği kaydedildi. Depremlerin sismolojik özelliklerinin hem volkanik ve hem de tektonik etkilerin birlikte geliştiği tektono-volkanik (magmatik) bir jeolojik sistemi ortaya koyduğuna dikkat çekildi.

‘TSUNAMİ TEHLİKESİNİ DE TETİKLEYECEĞİ ÖNGÖRÜLÜYOR’

Söz konusu bu tektono-volkanik ortam nedeniyle 3 farklı olasılığın gelişmesi muhtemel olarak değerlendirildiği raporda ayrıca şu bilgilere yer verildi:

“Bunlardan ilki sistemin 7’yi aşan bir depremle rahatlaması ve ardından volkanik bir etkinliğin başlaması. İkincisi ise sistemin volkanik bir aktiviteyle başlaması ve ardından 7’yi aşan bir depremin olması. Üçüncüsü ise sistemin herhangi bir volkanik aktivite göstermeden deprem etkinliğinin azalacak şekilde ileriki bir zamanda yeniden bir deprem fırtınası olana kadar geçici olarak sönümlenmesi. Büyük ölçekli bir volkanik patlama olması durumunda, bunun Türkiye’nin Ege kıyıları, Batı Anadolu ve Doğu Akdeniz boyunca, Kıbrıs’ı da kapsayacak şekilde İsrail’e kadar ulaşacak kül yağışlarına neden olması olasıdır. Bu tür bir patlama aynı zamanda denizaltı heyelanlarına neden olacağından Ege kıyılarında tsunami tehlikesini de tetikleyeceği öngörülmektedir. Santorini volkanlarında M.Ö. 1600 ve M.S. 1950 yıllarında meydana gelen volkanik patlamalardan sonra, volkan küllerinin Türkiye’nin güney sahillerini aşarak İsrail’e kadar ulaştığı ve Batı Anadolu karasında da Göller bölgesindeki ulusal ve uluslararası yayınlardan anlaşılmaktadır. Böyle bir patlamanın tekrar etmesi durumunda, hava kirliliği ve volkanik kül yağışlarının gerçekleşeceği öngörülebilir. Böyle bir olayın gerçekleşmesi durumunda vatandaşlarımızın kamu kurum ve kuruluşlarının yapacağı bilgilendirmeler ve yönlendirmeler doğrultusunda hareket etmesi olası bir karmaşanın önüne geçeceği için hayati derecede önem taşımaktadır.”

‘DEPREMİN EGE KIYILARIMIZ BOYUNCA ŞİDDET ANLAMINDAKİ ETKİSİ YÜKSEK OLMAYACAK’

Büyüklüğü 7’yi aşan bir deprem olması durumunda ise yaşanacakların anlatıldığı raporda, “Çanakkale-Fethiye arasında kalan kıyı bölgelerimizde tsunami yaşanması öngörülmektedir. Çünkü, 1956 yılında Santorini Adası’nın kuzeydoğusundaki Amorgos Fayı üzerinde meydana geldiği kabul edilen Amorgos Depremi sonrasındaki tsunami etkisi uluslararası makalelerde modellenmiş ve tsunami dalgalarının Çanakkale ile Fethiye arasındaki kıyı şeridi boyunca belirli oranlarda küçük ölçekte etkili olduğu anlaşılmıştır. Benzer bir depremin oluşması durumunda, tsunami dalgasının batı-güneybatı kıyılarımızın belirli bölümlerinde maksimum 2 metre yüksekliğe ulaşacağı ve (özellikle dere, ırmak ve deltaların deniz ile buluştuğu alanlarda) 500 metre kadar içeri gireceği öngörülmektedir” denildi.

Raporun devamında ayrıca şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye kıyılarının, depremi üretmesi muhtemel Santorini Adası kuzeydoğusundaki faydan 150-350 kilometre uzakta olmasından dolayı, Tsunami dalgası güneybatı kıyılarımıza en erken yaklaşık olarak 30 dakika sonra, kuzeybatı kıyılarımıza ise 3 saat sonra varabilecektir. Bu durumda Ege kıyılarımızda ve adalarımızda yaşayan insanlarımızın zamanında uyarılması son derece önemlidir. Bugün ülkemizde AFAD başta olmak üzere uluslararası düzeyde de gerçek zamanlı tsunami erken uyarı sistemleri bulunmaktadır. Vatandaşlarımızın ilgili kurumların uygulamalarını akıllı telefonlarına kurup, tsunami tehlikesi yaratabilecek büyüklükte bir deprem olduğunda, saniyeler içinde cep telefonlarına gelecek uyarıları takip etmesi önerilmektedir. Bu konuda AFAD tarafından vatandaşlarımıza SMS olarak duyuruların yapılacağı bildirilmiştir. Böyle bir depremin Ege kıyılarımız boyunca şiddet anlamındaki etkisinin de yüksek olmayacağı değerlendirilmektedir.”

Raporda Santorini merkezli 7.5 büyüklüğündeki bir depremin yaşanması durumundaki senaryoya da değinilip, “Santorini civarında bu depremin 9 şiddetinde yaşanacağı öngörülmektedir. Ülkemiz, deprem odak noktasından 150-350 kilometre uzakta olduğu için bahse konu olası deprem büyük oranda 5 şiddetinde yaşanacaktır. Fakat İzmir Körfezi, Kuşadası Körfezi, Söke Ovası, Gökova Körfezi gibi alüvyonal zemin üzerindeki kısıtlı alanlarda, depremin şiddet değeri 8’e varan değerler alabileceği düşünülmektedir. Bu alanlarda bina envanterinin hızlıca çıkartılması ve gerekli önlemlerin alınması önerilmektedir” denildi.

‘AFET BİLİNCİ VE FARKINDALIĞI YARATMA NOKTASINDA TATBİKATLAR YAPILMALI’

Raporun sonuç bölümünde ise şu ifadeler yer aldı:

“Santorini-Ege depremlerinin volkanik patlama veya aletsel büyüklüğü 7’yi aşan bir deprem ile sonuçlanması durumunda afet yönetimi noktasında toplumun risk azaltma çalışmalarına katkı koyabilecek bir afet bilincine sahip olması gerekmektedir. Gerek tsunami ve gerekse de volkan patlama tehlikesini açıklayan uluslararası standartlara uygun bir bilgi notunun düzenlenmesi ve toplumumuza iletilmesi önem arz etmektedir. Valilik, il ve ilçe belediyeleri ile AFAD ve yerel üniversitelerimizin toplumun tüm katmanları ile ortak afet yönetimi koordinasyonunda yürütülecek tatbikatlar gerçekleştirmesinin son derece yararlı olacağı öngörülmektedir. Böylece gerek volkanik patlama ve gerekse de tsunami konusunda afet bilinci ve farkındalığı yaratma noktasında tatbikatların yapılması, sürdürülebilir afet yönetimini daha üst seviyeye çıkartacağı aşikardır.”

Raporu hazırlayan bilim insanları arasında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, DEÜ-DAUM Öğr. Gör. Dr. Özkan Cevdet Özdağ, DEÜ-DAUM Öğr. Gör. Dr. Sevinç Özel Füzün, ABD’den deprem uzmanı Dr. Recep Çakır, DEÜ- DAUM Doç. Dr. Mehmet Utku, DEÜ-DAUM’dan Arş. Gör. Dr. Mustafa Softa, Arş. Gör. Dr. Özde Bakak ve Arş. Gör. Dr. Can Eytemiz yer aldı. 

 

Related Posts

İYİ Parti’den MSB’ye ’12 şehit’ soruları: ‘İstihbaratı teröristten mi aldınız?’

İYİ Partili Turhan Çömez, 6 Temmuz Pazar günü Irak’ın Pençe-Kilit harekât bölgesinde 12 askerin şehit olduğu olaya ilişkin soru işaretlerini TBMM gündemine getirdi. Çömez, “Mağaradaki aramanın PKK itirafçısı bir kadın teröristin vermiş olduğu bilgiler üzerine yapıldığı iddiaları doğru mu” diye sordu.

Görüntüler paylaşıldı… Terör örgütü PKK silah bıraktı: İlk açıklama geldi

Son dakika haberi… Terör örgütü PKK, 41 yıllık silahlı faaliyetlerine bugün yapılan törenle son verdi. Irak’ın Süleymaniye kırsalında gerçekleşen ilk silah bırakma töreni için DEM Parti heyeti de bölgeye gitti. Silah bırakma 11.50 itibarıyla tamamlandı. Örgütten ilk açıklama gelirken; PKK’li teröristlerin silahları yakma görüntüleri de paylaşıldı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macon İngiltere ziyaretinde bir skandala daha imza attı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, eşi Brigitte ile İngiltere’ye gerçekleştirdiği üç günlük devlet ziyareti sırasında Kral III. Charles ile Windsor Sarayı’ndaki törende protokol kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle eleştirilerin odağı oldu

ABD’de ‘İzmir’ rüzgarı: Grev nedeniyle Philadelphia şehrinde çöp yığınları oluştu

ABD’nin Pensilvanya eyaletine bağlı Philadelphia kentinde yaklaşık bir haftadır sokaklarda biriken çöplerle gündeme gelen kriz çözüme kavuştu. Binlerce belediye çalışanını temsil eden sendika ile yetkililer arasında anlaşma sağlandı ve grev resmen sona erdi. Kentteki manzara geçtiğimiz haftalarda İzmir’de yaşananları hatırlattı.

Ticaret Bakanlığı harekete geçti: Evinizde varsa dikkat! Toplatma kararı çıktı

Ticaret Bakanlığı, Güvensiz Ürün Bilgi Sistemi üzerinden sağlık riski barındıran yeni ürünleri kamuoyuna açıkladı. Son yapılan uygulamalar kapsamında oda kokuları ve evcil hayvanları ilgilendiren ürünlerin yasaklanması ve toplatılmasına karar verildi.

Rusya: ABD ekonomiyi siyasi silaha çevirdi

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD’nin ticari ve ekonomik araçları siyasi baskı unsuru olarak kullanmaya devam ettiğini belirterek, “Bu çizgi, uluslararası ekonomik işbirliği mimarisinin bozulmasına yol açıyor.” dedi.