4 milyon kişiyi etkiliyor: Şirketler isyan etti

Türkiye’de paslanmaz çelik ürünlerini en yoğun kullanan sektörlerin temsilcileri, yaklaşık 4 milyon kişiye istihdam sağlayan sektörlerini korumak amacıyla Ticaret Bakanlığı tarafından Posco Assan’ın başvurusu üzerine ithal paslanmaz çelik için başlatılan anti-damping soruşturması ile ilgili ortak açıklama yaptı.

Dernekler, firmanın son 12 yıldır yüksek gümrük vergisi korumasından yararlanmasına rağmen yatırım yapmadığını, kapasitesini artırmadığını vurgulayarak, anti-damping talebinin sektör, KOBİ’ler ve ihracatçı firmalar üzerinde yıkıcı etkiler yaratacağını belirtti.

STK’lar, söz konusu soruşturmanın önlemsiz kapatılması gerektiğini savunurken, Posco Assan’ın yaptığı zarar açıklamalarına da sert yanıt verdi; uluslararası piyasa fiyatlarıyla uyumlu ürünler, verimsiz iş modeli ve katma değerin servis merkezlerinde yaratıldığı gerekçeleriyle firmanın iddialarının haksız olduğu ifade edildi.

8 DERNEKTEN BİNLERCE FİRMANIN ZARAR GÖRECEĞİ UYARISI

Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu (EVFED), Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD), Gelişen Ev ve Yaşam Eşyaları Markaları Derneği (GEEM), Paslanmaz Sanayi ve İş İnsanları Derneği (PASİD), Paslanmaz Çelik Derneği (PASDER), Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) ve Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) temsilcileri, yaptığı açıklama ile anti-damping önlemlerinin yalnızca ithalata bağımlı tek bir firmayı koruyacağını, binlerce KOBİ ve ihracatçı sektörün zarar göreceğini belirtti.

VERGİLER, KOBİ’LERİ TEHDİT EDİYOR

2024 başında gümrük vergisi yüzde 8’den yüzde 12’ye çıkarılmıştı. STK’lar, olası anti-damping vergilerinin ek maliyetler yaratacağını, ihracatı zayıflatacağını ve 40 binden fazla işletme ile 800 binden fazla çalışanı riske atacağını belirtti.

Ev ve mutfak eşyası üreticilerinden endüstriyel mutfak üreticilerine kadar sektörün büyük bir bölümü, anti-dampingin yıkıcı etkilerinden endişe ediyor.

Özellikle Anadolu’da üretim yapan şirketler, geçen yılın başından bu yana yaşanan ek maliyetler ve hammadde fiyatlarındaki artış nedeniyle ciddi zorluklar yaşıyor.

Ortak açıklamada, olası bir anti-damping vergisinin, mevcutta zaten yüksek olan girdi maliyetlerini daha da artırıp Türkiye’nin milyarlarca dolarlık ihracatına zarar vereceği uyarısında bulunuldu.

Yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Dahilde İşleme Rejimi paslanmaz çelikte yalnızca yüzde 20 oranında kullanılabiliyor. Konulacak her anti-damping vergisi yüzde 80 oranında doğrudan ihracat maliyetlerine yansıyacak, milyarlarca dolar kayba yol açacak. İthalatı tamamen zorunlu olan bir ürün üzerinde ek vergi uygulanmasında kamu yararı bulunmamakta olup, binlerce KOBİ ve istihdam risk altına girecek.”

POSCO ASSAN’A SERT CEVAP

Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, geçen hafta yaptığı açıklamada, “Dünya çelik piyasalarında yaşanan arz fazlası, bazı ülkelerin iç talep yetersizliği nedeniyle ürünlerini dampingli fiyatlarla ihraç etmesine yol açıyor. Bu da Türkiye’deki yerli üreticiyi doğrudan zarara uğratıyor. Ayakta kalmakta zorlanan yerli üretici, 2022’den bu yana zararına satış yapmak zorunda kalıyor. Eğer Uzak Doğu firmaları pazarda ağırlığını artırır ve yerli üretim zayıflarsa, Türkiye üretim gücünü kaybeder ve dışa bağımlı hale gelir” dedi.

8 STK ise konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Çin ve Endonezya menşeli ürünlerin uluslararası piyasa fiyatlarıyla uyumlu olduğu, dampingli fiyatlara rastlanmadığı ifade edildi. Ayrıca Posco Assan’ın firma maliyetinin yüzde 90’ını oluşturan sıcak haddelenmiş sacı dünya piyasalarından en uygun fiyatla temin etmek yerine ana ortağı Posco Holding’in Kore ve Çin’deki tesislerinden pahalıya aldığı ve böylece ülke kaynaklarını Güney Kore’ye aktardığı dile getirildi.

“12 YILDIR KORUMA VAR, YAPTIĞI YATIRIM YOK”

STK’ların ortak açıklamasında, Posco Assan’ın 12 yıldır yüksek gümrük vergisi korumasından yararlanmasına rağmen ne yarı mamul üretimine yönelik entegrasyon yatırımı ne de haddeleme kapasitesini artıracak yatırım yaptığına dikkat çekildi.

Bu nedenle firmanın zarar iddialarının, ithalatla değil kendi iş modeli ve verimsizliğiyle ilgili olduğu belirtilerek, şöyle denildi:

“Şikayetçi Posco Assan’ın zarar iddiaları incelendiğinde, büyük ölçüde kendi grup içi ham madde ithalatında ödediği yüksek fiyatlar (transfer fiyatlaması), entegre olmayan yapıdan kaynaklı verimsizlik, dünyada çelik fiyatlarının gerilemesi ve stok değer kaybıyla ilişkili bulunuyor. Posco Assan’ın kendi yöneticileri rekabet edemediklerini bizzat kabul ederken, aynı dönemde bağımsız yerli üretici Trinox’un ise satışları artış gösterdi. Bu durum, sorunun ithalat değil, firmanın kendi rekabetçi olmayan iş modeli olduğunu gösteriyor. Diğer bir ifadeyle, şirketin iddia ettiği zararın ithalat ile bir ilişkisi bulunmadığı için önlem alınması yerinde olmayacağı gibi, ülke kaynaklarının Güney Koreli Posco Holding’e aktarılması sonucunu doğuracaktır.”

“ASIL DEĞER SERVİS MERKEZLERİNDE”

Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, anti-damping önleminin yerli üretimi destekleyeceğini savunmuştu. Ancak STK’lar, bu iddianın doğru olmadığını belirtti. STK’ların yaptığı açıklamada, “Posco Assan, yüksek gümrük vergisi avantajına rağmen yatırım yapmamış, kapasitesini artırmamış ve kendi iş modeli nedeniyle zarar etmiş. Anti-dampingin yarattığı ek maliyet, yerli üretimi değil, ithalata bağımlı tek firmayı koruyacak. Gerçek katma değer, Posco Assan’da değil, servis merkezlerinde” ifadelerini kullandı.

Paslanmaz çelikte mevcut gümrük vergisinin halihazırda yüzde 12 olduğu hatırlatılan açıklamada, bu oranın ithalat maliyetini ciddi şekilde artırdığı ve zaten oldukça yüksek bir koruma sağladığı belirtildi.

Açıklamada, “Soğuk haddeleme işlemi yapan firma nihai ürün maliyetinde yalnızca yüzde 8 değer yaratırken, servis merkezleri kesme, dilme, parlatma gibi işlemlerle yüzde 12-30 arasında katma değer sağlıyor. Dolayısıyla asıl değer zinciri haddelemeden değil, servis merkezlerinden kaynaklanıyor” denildi.

‘SORUŞTURMA KAPATILSIN’ TALEBİ

Açıklamada, benzer bir soruşturmanın 2015 yılında da aynı gerekçelerle önlemsiz kapatıldığı, bugün ise durumun daha da ağırlaştığına dikkat çekildi. O günden bu yana değişen bir durum olmadığı gibi, üstüne yüzde 8 olan gümrük vergisinin zaman içinde yüzde 12’ye çıkarıldığı ve yurtiçi arz açığının büyüdüğü kaydedilen açıklamada,

“Çelik, çok temel bir ham madde niteliği taşıdığından, her getirilen ek vergi zincirleme şekilde tüm mamul ürünlerde fiyat artışına yol açacak. Bu durum yalnızca kullanıcı sanayilerin rekabet gücünü azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda tüketici fiyatlarını da doğrudan yukarı çekecek ve enflasyonist baskıyı artıracak. Bu nedenle başlatılan anti-damping soruşturmasının önlemsiz kapatılması tamamen ülke menfaatinedir” ifadeleri kullanıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir